Ya Tutarsa?
Ya Tutarsa? Elindeki bir kaşık yoğurdun gölün suyunu yoğurda dönüştürmeyeceğinin, fiziksel ve kimyasal yasaların buna izin vermeyeceğinin, toplumun ise buna asla ve asla inanmayacağının, hatta herkesin kendisiyle alay edeceğinin bilincinde olmasına rağmen, yoğurt dolu kaşığı “Ya tutarsa?” diyerek koskoca gölün suyuyla buluşturmaktan, düşüncesini eyleme dönüştürmekten vazgeçmeyen Nasrettin Hoca’nın bu eyleminin arkasında yatan kişiliği irdelemek, anlamak, anlatabilmek adına, birkaç cümle kurmak gerekliliği epeydir yakama yapıştı, bir türlü de bırakacağa benzemiyor. Aşağıdaki satırlar bu yükü biraz da olsa hafifletecek sanki. Ordulara, saraylara sahip olan, ünvanlarıyla, apoletleriyle konuşan, insanların ne giyeceklerine, ne içeceklerine, ne söyleyeceklerine karar verebileceklerini, sözleriyle kitleleri yönlendirebileceklerini, emirleriyle sav...