Kayıtlar

2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Mimar Sinan'ın Sanat Anlayışı ya da Osmanlı'da Sanatçı Olabilmek

Aşağıdaki linke tıklayarak Mevlana hakkında yaptığım incelemeye erişebilirsiniz:  https://www.blogger.com/blog/post/edit/3959734586762523706/1345661096377127804   Elif Şafak'ın "Ustam ve Ben"  adlı romanının incelenmesiyle kaleme alınmış bu  yazının hiçbir tarihsel gerçeklikle örtüşme iddiası yoktur. Şiirler, hikayeler, tiyatro oyunları  ve diğer sanat eserleri  bir ülkenin  tarihsel gelişimini aydınlatırlar. Hatta tarih kitaplarının anlatamadığı derinlikte.  Romanda anlatılan Mimar Sinan'ın sanatçı kişiliğini ve sanat anlayışını ortaya çıkarabilmek  amacıyla yazılan bu makalenin,   Mimar Sinan'ın dönemin  padişahlarına karşı romanda anlatıldığı gibi  bir  mücadele verip vermediğine, tarih kitaplarında anlatılan  Mimar Sinan ve dönemin  padişahları, ulema sınıfı ve yeniçerilerin oluşturduğu toplumsal yapının tarihsel gerçekliğe uyup uymadığına,  sadece    okurlar   karar vereceklerdir. ...

yaşam eşittir değişim

kurt kuzuya kuzu kurda insanlar da toplumsal koşullar  da beklentilerine  göre dönüşmez lakin  kendini  dönüştürebilirsin kula kulluğu dayatan insanı kullanıp kirletip buruşturup çaput gibi  çöpe atan öldüren öldürten kahpe dünyanın kutsadığı değerlere eklemlenme kendininkilerini oluştur kendini dönüştür sürüye kapılma sistem bekçilerinin  işgüzarların hedef tahtasında ol  yalnızlığı hazımsa bunlar bedel öde sabret asla pes etme bozulsan da  bozma kırılsan da kırma incitilsen de  incitme  hep değiştir dönüştür ama sadece  kendini değişirsen değişir değişti bak dünya zaten dünya da  kendinsin ya

ego masturbasyonu

esirgeyense  bağışlayansa  O zarar görmeyecekse hiçbir küfürden tabanca top tüfek mitralyöz ve dahi  kimyasal silahtan hakaret etti diye  O'na cezalar kesiliyorsa yaşamlar katlediliyorsa ego masturbasyonudur  bunun adı gücünü bedenlere boşaltma itibarını tavan yaptırma suyun başına geçme yedi sülalesine  hortumları akıtma ya   da en hafifinden kendini putlaştırma yok ihtiyacı korunmaya fanilerin yasakları cezalarıyla korunasılar  sarılasılar  oysa küfredenler  O'na yaşama küfredenler ölür küfredene  ceza kesenler  de O'dur sadece baki ve birlikte yaşama  uğruna  çektikleri çilelere  sadece gülümseyenler

Biz Mürekkepyalamışların Yorgundemokratlığı

Sevinç Pastanesi'nin Ykm'nin önünde değil Kızılay'da değil İstiklal Caddesin'de  hiç değil Kadifekale'de Varoşlarda  atar Ülkenin Ya şamın kalbi Anlaşılamaz  merkez Bilinmezse  periferi Merkez ne mi Yasam Yaşamın  ta kendisi Nefesin Peki periferi O nesi Sadece Teferruat Çakıl taşı Araçsallaştırılanlar Ötekilestirilenler Hep örselenenler Tekmelenenler Ölüme terkedilenler İcabında yok edilenler   ----- İşte bak yanında Hemen yanıbaşında Belki biraz ilerde Küçük köy diyorlar  Dünyaya Ulaşanlar  aya Bırak oraları   Irak olmus bize Soma'nın Zonguldak'ın bahtı kömürkaraları Bir de dağlarda etkisizlestirilenler Ve etkisizlestirmek üzere gönderilenler. ------- Yuhalatılıyorsa binlerceye milyonların önünde Canlarını kaybeden cananlar Öldüler o gün Canları  bedenden çıktığında Ve her gün ölmekteler Sevindiysek buna topluca alenen Ya da belli etmeden H...